Çok gezen mi bilir? çok bulmaca çözen mi, TV izleyen mi? kim kim kim :)
Bu sene rekorumu kırarak tek batında 12 saat uçarak Tayvan'a gittim. Dev gibi uçağımızın tekerleği TaiPei Havalananına pistine değdi bana da bir huzur indi. Başıma geleceklerden habersizim tabi o esnada, sadece yere değdik ya uçak korkusu olan ben çok mutlu oldum. Beni bir güzel alıp otelime götürdüler, ben tabi dayanamadım çıktım attım kendimi sokaklara, tapınak tapınak gezdim. Bir baktım insanlar yeşil bi şeyler içiyor. Ne ki o? bana ne ben de istedim. Amaaaaa anlat bunu anlatabilirsen tabi. Allahtan kalbim temiz, ertesi gün öğlen yemeğinde beni davet eden hanımefendi bana yeşil çay seversen sana bir şey deneteceğim diyerek dayadı bana matcha çayını.
İlk önce bir iğrendim bir nefret ettim bi dedim allah seni bildiği gibi yapsın. Bir midem bi sevmedi tadı desten tuhaf. Neyse kadın anlattı bu öyle iyidir böyle iyidir. İçimden diyorum ki bundan gelecek iyilik allahtan gelsin. Neyse bir kaç saat geçti, ben Taipei'ye geri döndüm. Gene çıktım tapınak tapınak geziyorum. Canım o tadı kötü şeyden çekti yeşil yeşil uzaylı kanı diyorum kendi kendime gülüyorum falan deli gibi tam. Aldım bi tane içtim. Sonra bir alıştım buna ben. Her gün iki tane falan içmeye başladım. bir yandan da diyorum ki ben bunu nerede bulacağım İstanbul'a dönünce. Acı hikaye yani. Son gün geldi, havalimaında patlattım son bi matcha, bindim uçağa hooop 13 saat de orda oturdum geldim anamın evineeeee. Sabah 7'de inen uçaktan ben de çıktım ve dedim ki bana anam baksın ben bi anama gideyim, girdim eve kadın tuhaf tuhaf yüzüme bakıyor, ne oldu diye. Bir baktım aynaya aaaauuuww bana nur inmiş. Benim surat parıl parıl parlıyor canlı bir cilt nasıl muhteşem. Harika olmuşum.
Sonra anladım o sağlıklı parlama matcha çayından oldu. Ben de gittim aldım eve bir kutu. Hala tam dozajımı tutturamadım ama başaracağım.
Yeşil çay çok sağlıklı değil mi? Matcha çayı daha da sağlıklı BAAMMM. Bir bardak matcha çayı 10 bardak yeşil çaya eşdeğer diyelim, ve hatta yeşil çayın içinde bulunandan 137 kat daha fazla antioksidan mevcut. Antioksidan vücuttaki serbest radikaller döverek olumsuzluk potansiyelini yok eden bir şey. 1., 2. ve hatta 3. Savaşçı pozlarımı bugün pratiğimde antioksidanlara hediye edeceğim, öyle de önemli. Tufts Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, Matcha çayının ORAC (onu da siz bakın ben sölemeyeceğimmmm araştırmaya iticiim sizleri) notuna göre, gramında 1573 ünite antioksidan var. Bu oran narda 105, yaban mersininde 93. Ordan anla.
EGCG (epigallocatechin gallate) açısından çok zengin, bu da şu demek, EGCG bilinen en önemli kanser karşıtı, durumu önleyen kansere karşı cesurca savaşan ve yenen bir iyi kahraman. Yeşil çaydan çoooooook daha faza EGCG içermesi bedeni bu illete karşı risklerden korumakta. Matcha çayındaki cathecinlerin, bu çok özel bir antioksidan, %70'i EGCG düşün yani toza, kirliliğe, UV'ye ve bir çok nedenden dolayı oluşabilecek DNA hasarının önüne geçen bir süper kahraman.
Metabolizmayı durduğu yerde hızlandırıp yakılan kalori miktarını artırıyor. Tamam bi günde 0 beden olmayacaksın ama bak ne güzel destek sana. Yani popocuğu kaldırmak istiyorsan, Matcha sana enerji veriyor, kalorileri daha hızlı yakıyor. Mis gibi detoks da yapıyor. İçinde C vitamini, Selenyum, Krom, Çinko ve Magenzyum da var ki bunlar mutlaka bedene alınması gereken mineral ve vitaminler. Yaşasın Matcha çayı. Yaşasın klorofiller vitaminler ve tüm diğer filler ben çok severim fil :) yaşasın düşük kolesterol ve kan şekeri seviyeleri yuppiiii.
Bitti mi bitmedi.
Efendim bu Budist Monklar Matcha çaynı uzun zaman afiyetle içmişler manastırlarında. Bu amcamların saatlerce huşuuuu içinde meditasyon yapabilmelerinin sırlarından biri de Matcha çayı. Ne kadar şaşırdım ben bunu duyunca hem de nasıl. Meğerse bu arkadaşın içerisinde bulunan ve başka bir önemli kimyasal olan L-Theanine konsantrasyon ve odaklanma sağlıyormuş, ayrıca bu çayı içince zihin sakin beden daha gevşek de oluyor tabi, bu iki etki bir araya gelince meditasyonlarım daha güzel olmaya başladı. Bu L-Theanine mevzusu derin, benim en çok hoşuma giden içeriklerden birisi Matcha içinde. Velhasıl kelam, seratonin ve dopamin miktarını artırıyor bu arkadaş enin beynine nüfuz edip, mutlu oluyorsun öyle durup dururken daha ne yapsın :)
Sabahları bazen sürünerek kalkan ben sabah matchası içmeye başladığımdan beri zıp zıp bir taşan oldum dolanıyorum ortalıkta. Bunun nedeni 236 ml matcha'da 70 mg kafein olması sandım ama değilmiş, bu içindeki herşeylerin muhteşem kombinasyonundan dolayı bu harika enerjiyi veriyormuş ve hatta kendisi beden dayanıklılığını %24 gibi bir oranda da artırabiliyormuş. Vay anasını sayın seyirciler.
Nasıl yapılır içilir bu meret diye sorana, törenler yanıtını hak bilirim. Çay meditasyonu diye bir şey var, ve Matcha kesinlikle bu meditasyonun yıldızı olmayı hak ediyor. Sessiz sakin bir şekilde matcha mı bir minik kaşık kadar içeceğimi hazırlayacağım kapa koyuyorum, sakince kaynardan önceki haldeki suyu ekliyor ve matcha zırlamka için özel olarak aldığım bambu whisk ile karıştırıyorum. Whiskin o tatlı hissi bana oyun oynuyorum hissi veriyor. Sonra kahvaltımı yaparken bir yandan da matcha çayımı yudumluyorum. Yalnız bu sabah içinde topak kalmıştı, süzgeç ile matchayı iyice eleyip sonra karıştırmak daha mantıklı olabilir. Sabah meditasyonu ve duşunun üzerine çok yakışıyor. Bir de bu sabah ritüeli beni gerçekten mutlu ediyor.
Matcha derin felsefesi, anlamı olan, ritüelistik, meditatif bir mutluluk kaynağı. benim yazdığım 2 satır ile açıklanacak bir olgu değil, ama en güzeli araştırmak ve bu çayı içmek, lattesini, ne bileyim smoothiesini tüketmek ve faydasını şifasını birinci elden tecrübe etmek :) Uyum, saflık, sakinlik ve saygı üzerine ritüeller ile içilen bu özel çay gerçekten hem bedene hem de ruha parıltılar saçıyor.
Bence sizlere de afiyet olsun. Yalnız zincir kahvecilerdeki matchayı hiç tavsiye etmiyorum tam bir hilkat garibesi o, bence toz halinde alın ve / veya çay odaklı bir yerde için. Bunun sıcağı soğuğu sütlüsü falan da var. Cümleten afiyet olsun yarasın :)
Bu sene rekorumu kırarak tek batında 12 saat uçarak Tayvan'a gittim. Dev gibi uçağımızın tekerleği TaiPei Havalananına pistine değdi bana da bir huzur indi. Başıma geleceklerden habersizim tabi o esnada, sadece yere değdik ya uçak korkusu olan ben çok mutlu oldum. Beni bir güzel alıp otelime götürdüler, ben tabi dayanamadım çıktım attım kendimi sokaklara, tapınak tapınak gezdim. Bir baktım insanlar yeşil bi şeyler içiyor. Ne ki o? bana ne ben de istedim. Amaaaaa anlat bunu anlatabilirsen tabi. Allahtan kalbim temiz, ertesi gün öğlen yemeğinde beni davet eden hanımefendi bana yeşil çay seversen sana bir şey deneteceğim diyerek dayadı bana matcha çayını.
İlk önce bir iğrendim bir nefret ettim bi dedim allah seni bildiği gibi yapsın. Bir midem bi sevmedi tadı desten tuhaf. Neyse kadın anlattı bu öyle iyidir böyle iyidir. İçimden diyorum ki bundan gelecek iyilik allahtan gelsin. Neyse bir kaç saat geçti, ben Taipei'ye geri döndüm. Gene çıktım tapınak tapınak geziyorum. Canım o tadı kötü şeyden çekti yeşil yeşil uzaylı kanı diyorum kendi kendime gülüyorum falan deli gibi tam. Aldım bi tane içtim. Sonra bir alıştım buna ben. Her gün iki tane falan içmeye başladım. bir yandan da diyorum ki ben bunu nerede bulacağım İstanbul'a dönünce. Acı hikaye yani. Son gün geldi, havalimaında patlattım son bi matcha, bindim uçağa hooop 13 saat de orda oturdum geldim anamın evineeeee. Sabah 7'de inen uçaktan ben de çıktım ve dedim ki bana anam baksın ben bi anama gideyim, girdim eve kadın tuhaf tuhaf yüzüme bakıyor, ne oldu diye. Bir baktım aynaya aaaauuuww bana nur inmiş. Benim surat parıl parıl parlıyor canlı bir cilt nasıl muhteşem. Harika olmuşum.
Sonra anladım o sağlıklı parlama matcha çayından oldu. Ben de gittim aldım eve bir kutu. Hala tam dozajımı tutturamadım ama başaracağım.
![]() |
Kaynak: https://livejapan.com/en/article-a0001056/ |
Yeşil çay çok sağlıklı değil mi? Matcha çayı daha da sağlıklı BAAMMM. Bir bardak matcha çayı 10 bardak yeşil çaya eşdeğer diyelim, ve hatta yeşil çayın içinde bulunandan 137 kat daha fazla antioksidan mevcut. Antioksidan vücuttaki serbest radikaller döverek olumsuzluk potansiyelini yok eden bir şey. 1., 2. ve hatta 3. Savaşçı pozlarımı bugün pratiğimde antioksidanlara hediye edeceğim, öyle de önemli. Tufts Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, Matcha çayının ORAC (onu da siz bakın ben sölemeyeceğimmmm araştırmaya iticiim sizleri) notuna göre, gramında 1573 ünite antioksidan var. Bu oran narda 105, yaban mersininde 93. Ordan anla.
EGCG (epigallocatechin gallate) açısından çok zengin, bu da şu demek, EGCG bilinen en önemli kanser karşıtı, durumu önleyen kansere karşı cesurca savaşan ve yenen bir iyi kahraman. Yeşil çaydan çoooooook daha faza EGCG içermesi bedeni bu illete karşı risklerden korumakta. Matcha çayındaki cathecinlerin, bu çok özel bir antioksidan, %70'i EGCG düşün yani toza, kirliliğe, UV'ye ve bir çok nedenden dolayı oluşabilecek DNA hasarının önüne geçen bir süper kahraman.
Metabolizmayı durduğu yerde hızlandırıp yakılan kalori miktarını artırıyor. Tamam bi günde 0 beden olmayacaksın ama bak ne güzel destek sana. Yani popocuğu kaldırmak istiyorsan, Matcha sana enerji veriyor, kalorileri daha hızlı yakıyor. Mis gibi detoks da yapıyor. İçinde C vitamini, Selenyum, Krom, Çinko ve Magenzyum da var ki bunlar mutlaka bedene alınması gereken mineral ve vitaminler. Yaşasın Matcha çayı. Yaşasın klorofiller vitaminler ve tüm diğer filler ben çok severim fil :) yaşasın düşük kolesterol ve kan şekeri seviyeleri yuppiiii.
Bitti mi bitmedi.
Efendim bu Budist Monklar Matcha çaynı uzun zaman afiyetle içmişler manastırlarında. Bu amcamların saatlerce huşuuuu içinde meditasyon yapabilmelerinin sırlarından biri de Matcha çayı. Ne kadar şaşırdım ben bunu duyunca hem de nasıl. Meğerse bu arkadaşın içerisinde bulunan ve başka bir önemli kimyasal olan L-Theanine konsantrasyon ve odaklanma sağlıyormuş, ayrıca bu çayı içince zihin sakin beden daha gevşek de oluyor tabi, bu iki etki bir araya gelince meditasyonlarım daha güzel olmaya başladı. Bu L-Theanine mevzusu derin, benim en çok hoşuma giden içeriklerden birisi Matcha içinde. Velhasıl kelam, seratonin ve dopamin miktarını artırıyor bu arkadaş enin beynine nüfuz edip, mutlu oluyorsun öyle durup dururken daha ne yapsın :)
Sabahları bazen sürünerek kalkan ben sabah matchası içmeye başladığımdan beri zıp zıp bir taşan oldum dolanıyorum ortalıkta. Bunun nedeni 236 ml matcha'da 70 mg kafein olması sandım ama değilmiş, bu içindeki herşeylerin muhteşem kombinasyonundan dolayı bu harika enerjiyi veriyormuş ve hatta kendisi beden dayanıklılığını %24 gibi bir oranda da artırabiliyormuş. Vay anasını sayın seyirciler.
Nasıl yapılır içilir bu meret diye sorana, törenler yanıtını hak bilirim. Çay meditasyonu diye bir şey var, ve Matcha kesinlikle bu meditasyonun yıldızı olmayı hak ediyor. Sessiz sakin bir şekilde matcha mı bir minik kaşık kadar içeceğimi hazırlayacağım kapa koyuyorum, sakince kaynardan önceki haldeki suyu ekliyor ve matcha zırlamka için özel olarak aldığım bambu whisk ile karıştırıyorum. Whiskin o tatlı hissi bana oyun oynuyorum hissi veriyor. Sonra kahvaltımı yaparken bir yandan da matcha çayımı yudumluyorum. Yalnız bu sabah içinde topak kalmıştı, süzgeç ile matchayı iyice eleyip sonra karıştırmak daha mantıklı olabilir. Sabah meditasyonu ve duşunun üzerine çok yakışıyor. Bir de bu sabah ritüeli beni gerçekten mutlu ediyor.
Matcha derin felsefesi, anlamı olan, ritüelistik, meditatif bir mutluluk kaynağı. benim yazdığım 2 satır ile açıklanacak bir olgu değil, ama en güzeli araştırmak ve bu çayı içmek, lattesini, ne bileyim smoothiesini tüketmek ve faydasını şifasını birinci elden tecrübe etmek :) Uyum, saflık, sakinlik ve saygı üzerine ritüeller ile içilen bu özel çay gerçekten hem bedene hem de ruha parıltılar saçıyor.
Bence sizlere de afiyet olsun. Yalnız zincir kahvecilerdeki matchayı hiç tavsiye etmiyorum tam bir hilkat garibesi o, bence toz halinde alın ve / veya çay odaklı bir yerde için. Bunun sıcağı soğuğu sütlüsü falan da var. Cümleten afiyet olsun yarasın :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder